Aycan, “Özel şirketlerin de kişilerin de konut yapması desteklenmelidir” Aycan, “Özel şirketlerin de kişilerin de konut yapması desteklenmelidir”
Türkiye Grameen Mikrofinans Programı (TGMP) Türkoğlu Şubesi, ilçedeki dar gelirli kadınların en büyük destekçisi oluyor. Türkoğlu Mikrofinans Şubesi, geride bırakılan 8 yılda Türkoğlu’nda 3 bini aşkın üyesine 4 milyon TL kredi desteği verdi.


Türkoğlu’nda 2009 yılında faaliyete geçen ve yaklaşık 8 yılı aşkın süredir ilçedeki dar gelirli kadınların ekonomik hayata katılmasını sağlayan Türkiye Grameen Mikrofinans Programı (TGMP) Türkoğlu Şubesi, ilçe kadınlarının umudu olmaya devam ediyor. Dar gelirli kadınların ekonomik hayata dâhil olmaları için başlatılan ve küçük bir sermaye niteliğinde olan Mikrokredi desteği, tüm Türkiye’de olduğu gibi Türkoğlu’nda da kadınları iş sahibi yaparak, ev ekonomisine katkıda bulunmalarını sağlıyor.

“3 BİN ÜYEYE 4 MİLYON TL KREDİ VERDİK''
Türkoğlu Mikrokredi Şubesi’nin faaliyetleri hakkında bilgiler veren Şube Müdürü Özlem Serin, Türkoğlu’nda kadınların iş sahibi olmaları amacıyla başlatan mikro kredi uygulaması ile birlikte her geçen gün üye sayısının arttığını ve her kadına mikro kredi vermek istediklerini söyledi. Türkoğlu Mikrokredi Şubesi’nin şu anda aktif 400 üyesinin bulunduğunu belirten Serin, “Türkiye Grameen Mikrofinans Programı (TGMP) Türkoğlu Şubemiz 2009 yılında faaliyete başlamıştı. Kurulduğumuz ilk günden bu yana üye sayımızı her zaman artırarak büyük bir başarı yakaladık. Geride bıraktığımız 8 yıllık bir zaman içerisinde Türkoğlu Mikrofinans Şubesi olarak 3 bin üyeye 4 milyon TL kredi vererek, kadınların sosyal hayata katılımlarını sağladık'' dedi.

“TÜRKİYE GENELİ 700 MİLYON TL KREDİ''
2003 yılından bu yana mikrokredi faaliyetlerini sürdüren Türkiye İsrafı Önleme Vakfı Türkiye Grameen Mikrofinans Programı’nın Türkiye genelindeki Mikrokredi desteğinin toplam da 700 Milyon liraya ulaştığına değinen Türkoğlu Mikrokredi Şube Müdürü Özlem Serin, “Nobel Barış Ödülü sahibi Prof. Dr. Muhammed Yunus’un dünyada öncülüğünü yaptığı Türkiye’deki mikrokredi uygulaması; dönemin Başbakanı, Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın verdiği ilk çeklerle, Türkiye’de ilk defa Diyarbakır’da 18 Temmuz 2003 tarihinde başlatılmış olup, halen 67 ilde 98 şubede, 162.000’den fazla yoksul girişimci kadının mikro girişimci olmalarına yardımcı olacak şekilde, toplam olarak 700 milyon liraya ulaşan mikrokredi verilmiştir. Aile fertleri ile birlikte yararlanıcı sayısı, yaklaşık 600 bin kişidir. Mikrokredi kullanacak yoksul kadınlara, ilk yıl için en fazla 1.000 TL mikrokredi sağlanırken, yıllara göre artarak en fazla 5.000 TL olmaktadır. 2016 yılında 46.000 dar gelirli kadına, taksitlerden yeniden dağıtılmak üzere tahsil edilen ve buna ilave edilen yeni fonlarla birlikte toplam 110 milyon lira mikrokredi dağıtımı yapılmıştır. 2017 yılı sonuna kadar bu rakamın 150 milyon liraya, 2018 yılı için ise 200 milyon liraya ulaşması öngörülmektedir. Hedeflenen mikrokredi dağıtım tutarlarına ve yoksul kadın sayısına ulaşabilmek için, ilave fon bulunması ve bağış desteği çok büyük önem arz etmektedir'' şeklinde konuştu.

MİKROKREDİ KİME VERİLİYOR?
Mikrokredi desteğinin kimlere verildiği hakkında bilgiler veren Serin, “Mikrokredi uygulamasında, hiçbir maddi varlığı olmayan yoksul kadınlar, kredi almada diğerlerine göre daima önceliklidir. Kredinin bir temel insan hakkı olması, mikrokredinin temel felsefesidir. Ticari bankalar; teminat ve kefalete, yani sağlanan güvenceye göre kredi verirken, mikrokredi programı ise, sadece bir iş fikri olan yoksul kadınlara kredi verilmesini esas almaktadır. Ticari bankalardan kredi alırken, “ne kadar fazla teminatınız varsa, o kadar fazla kredi alırsınız.'' Mikrokredi de ise, “ne kadar aza sahipsen, o kadar fazla önceliğin vardır'' anlayışı hâkimdir. Mikrokredi sistemine dâhil edilen yoksullar, otobanda hedefe yönelmiş olarak bir yolculuğa çıkmış gibi görülür. Çünkü sistem içerisindeki her bir dar gelirli, yoksulluk sınırının üzerine çıkıncaya kadar destek almaya devam eder. Mikrokredi uygulama modelinde, “beş kişilik grup dinamiği'' uygulanmakta olup, yoksul kişinin beyanı dışında hiçbir evrak istenmemektedir. Sistemde müteselsil kefalet yoktur. Grubun oluşturulmasının temel sebebi, gruptaki kişilerin birbirlerine yardımcı olmalarını ve dayanışmasını sağlamaktır. Mikrokredi kullanan yoksul kadınlara yaptıkları işin durumuna ve gelişimine göre kredi desteği sağlanmaktadır. Mikrokredi kullanan yoksul kadınlar, 5.000 TL’ye kadar kredi desteği alabilmektedir. Verilen mikrokredi, yoksul kadınlardan evlerine her hafta gidilerek çalışanlarımız tarafından NFC elektronik tahsilat sistemi kullanılarak tahsil edilmektedir. Yapılan tahsilatların teyidi için, yoksul kadınlara yapılan tahsilat miktarını ve kalan borçlarını ihtiva edecek şekilde kendilerine tahsilattan hemen sonra otomatik olarak SMS gönderilmektedir'' ifadelerini kullandı.

YOKSUL KADINLAR İÇİN MİKROKREDİ SÜREÇLERİ VE İŞ FİKİRLERİ
Kredi için başvuracak kadınların aklında mutlaka yapmayı planladığı gelir getirici bir faaliyetin bulunması gerektiğini dile getiren Serin, “Türkiye Grameen Mikrokredi Programı’na kredi başvurusunda bulunacak olan fakir kadının aklında mutlaka yapmayı planladığı, gelir getirici bir faaliyet için bir “iş fikrinin'' (ticaret veya üretim) olması gerekir. İlk defa mikrokredi alacak olan fakir kadınlar, bir yıl vadeli ve haftalık taksitlerle ödeyecekleri şekilde, maksimum 1.000 TL kredi kullanabilir. Mikrokredi uygulamasının bir mahallede veya köyde yapılabilmesi için, gelir getirici bir iş fikri olan 5 kadından oluşan bir grubun oluşturulması gerekir. Grup; bir müteselsil kefalet için olmayıp, sosyal dayanışma ve dostluk ile işbirliğinin pekiştirilmesi içindir. Mikrokredinin dünyadaki öncüsü olan Nobel Barış Ödülü sahibi Prof. Dr. Muhammed Yunus’un geliştirdiği bu grup dinamiği içinde, fakir kadınlar kendi aralarında iş fikirlerini paylaşırlar, birbirlerine cesaret verirler, örnek olurlar, kendi aralarında istişare ederler, birbirlerine destek olurlar ve birbirlerini gelir getirici faaliyetler için motive ederler. Grupta yer alan kadınlar, bir menfaat grubu oluşmaması için, yakın akraba olamaz. Mesela, anne ve kızları veya kardeşleri bir menfaat ilişkisi veya geri ödemelerinde sıkıntı yaşanmaması için, aynı grupta yer alamaz. Böyle fakir kadınlar varsa, farklı gruplarda yer alabilirler'' dedi.
(Haber: Ahmet GÜNEÇIKAN)

Editör: TE Bilisim