Gündem

IŞIK; “TÜRKOĞLU’NUN TARİHİ GÜN YÜZÜNE ÇIKARILMALI''

0

Tarihçi-Yazar Mehmet Işık, Türkoğlu’nun tarihi üzerine yazılmış bir makale kaleme aldı. Işık, makalesinde “Türkoğlu'nun M.Ö. 6000 yıllarına dayanan tarihi  ve Anadolu'nun İslamlaşmasındaki kapı görevi hep ihmal edilmiş, Kahramanmaraş'a yakın olduğu için tarihi göz ardı edilmiştir'' dedi.

Türkiye’nin ve Kahramanmaraş’ın tanınmış yazarlarından birisi olan ve Türkoğlu nüfusuna kayıtlı Mehmet Işık, Kahramanmaraş'a en yakın ilçe olan ve tarih boyunca ticaret ve göç yolları üzerinde bulunan Türkoğlu’nun tarihi üzerine bir makale kaleme aldı.
Mehmet Işık’ın yazdığı makalesinde adı geçen Türkoğlu Belediye Başkanı Osman Okumuş ise, Bababurun Kalesinin yeniden canlandırılmasında katkısı olduğu için bilimsel bir makalede adı zikredilerek bir nevi bu çalışmalarından dolayı teşekkür edilmiş hem de süreli bir yayında yer bulmuş oldu. Mehmet Işık, gelecek sayıda Göksun’un tarihini kaleme alacak.
Türkoğlu İlçesi Kılılı Mahallesi nüfusuna kayıtlı olduğunu ve Türkoğlulu olmaktan gurur duyduğunu belirten Işık, Türkoğlu’nun tarihinin Kahramanmaraş’a yakın olduğu için göz ardı edildiğini ifade etti.

TOPLULUKLARIN YERLEŞİM MERKEZİ
Türkoğlu’nun tarihi hakkında bilgiler veren Mehmet Işık, “Türkoğlu, günümüzde Kahramanmaraş’a en yakın ilçedir. Bulunduğu coğrafi konum nedeniyle ticaret ve göç yolları üzerinde bulunmaktadır. Topraklarının verimli ve tarıma elverişli olması nedeniyle tarih öncesi çağlardan buyana topluluklar tarafından yerleşim merkezi olarak kabul edilmiştir. Amik çukurunun kuzey ucuna yakın bir yerde bulunan Türkoğlu’nun tarih öncesi dönemi, hâlihazırdaki ilçe merkezinden ziyade çevre köylerdeki höyüklere dayanmaktadır. Gâvur Gölü çevresinde yer alan köylerin kurulu bulunduğu höyüklerin tarihleri M.Ö 5500-6000 yıllarına kadar dayanmaktadır. Bu höyükler üzerinde tam manasıyla arkeolojik kazılar yapılmış değildir. Tarih öncesi devirlerin en önemli merkezlerinden biri olan Sakçagözü ile yakınlığı bölgenin önemini arttırmaktadır. Gâvur Gölü’nün doğusunda yer alan Sakçagözü ile batısında bulunan Türkoğlu’na bağlı Şekeroba, Beyoğlu ile Türkoğlu ilçe merkezleri arasında ilkel anlamda ticaret ilişkilerinin kurulmamış olması yahut arabalık ilişkilerinin kurulmamış olması düşünülemez. Şehrin güney giriş kapısı durumunda olan Türkoğlu’nun tarihi, Maraş tarihiyle paralellik göstermektedir. Hititler, Asurlar, Makedonyalılar, Selefkoslar, Romalılar, İslam ve Bizans dönemleriyle, Dulkadiroğlu, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde ilçeye bağlı mahalleler yerleşim merkezi olarak varlığını sürdürmüştür. Özellikle Anadolu’nun fethinden sonra Türkoğlu ve çevresindeki bölgelere Türkmenler yerleşmiştir'' dedi.

TÜRKOĞLU’NDAN ÖNCE İLOĞLU (ELOĞLU) İDİ
Türkoğlu adının kökeni ve Türkoğlu’nun idari yapısı hakkında da bilgiler veren Işık, Türkoğlu, adı ilk olarak 1960 yılında kullanılmıştır. Bugünkü ilçe sınırları içerisinde bulunan mahalle ve semtlerin adlarına (Kılılı, Şekeroba, Ceceli, Orçan ve Beyoğlu) çok daha eski tarihli vesikalarda rastlanmaktadır. Bununla birlikte Türkoğlu isminden önce bölgenin adı İloğlu (Eloğlu) olarak zikredilmektedir. Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde vergi ve asker toplamak amacıyla uygulanan konar-göçerlerin iskân politikası sırasında İloğlu adına rastlanmaktadır. Çukurova ile Göksun-Sarız arasında yazlık ve kışlık, konargöçer olan Tecürlü (Tecirli) aşiretinin şimdiki ilçe merkezi ve çevresine yerleştirilmesiyle ilgili bir belge “İloğlu'' adı ilk kez geçmektedir. İdari yönden Türkoğlu ile Maraş tarihinin birlikte ele alınması gerekmektedir. Bölge tarih boyunca birçok millet tarafından idare edilmiş ve Maraş’a hakim olan devletler aynı şekilde Türkoğlu’na da hakim olmuşlardır. Malazgirt Savaşı’ndan sonra bölgeye gelen Türkler, 1086 yılında Maraş ve Türkoğlu bölgesini fethetmişlerdir. Kısa bir süre sonra Haçlıların Kudüs’ü Müslümanlardan almak için başlattıkları I. Haçlı Seferi sonrasında 1097’de bölge Haçlıların kontrolüne girmiştir. Musul Atabeyi İmameddin Zengi’nin Urfa’yı Haçlılardan geri alması üzerine başlayan II. Haçlı Seferi sonrasında Türk boylarının Maraş ve çevresine akınları devam etmiş ve tekrar bölge fethedilmiştir (1148)'' dedi.
Mehmet Işık, Türkoğlu’nun bugün olduğu gibi asırlar öncesinde de Anadolu’nun Güney’den giriş kapısı olduğunu ve İslamiyet’in Anadolu içlerine doğru yayılmasında kapı görevi gördüğünü dile getirdi.

TÜRKOĞLU ÜZERİNE ÇALIŞMAYA DEVAM
Tarihçi Işık, diğer taraftan Kahramanmaraş Kültür Çalıştayı’nda “Sahabeler Yolu'' projesi olarak bu türbelerin ziyaretini ilk evre, Urfa, Mardin ve Adıyaman’ı dâhil ederek ikinci evre olarak sunduğunu ifade etti.
Bu şekilde Türkoğlu’nun daha çok tanınacağını iddia eden Işık, “Türkoğlu’nun bu güzergâhın başlangıcında olması nedeniyle daha çok tanınacaktır. Bu nedenle Türkoğlu’na daha fazla turist gelebilir. Bu tarz proje ilçemizin tarihini ve turistik bölgelerini de gündeme getirecektir'' dedi.
Tarihçi-Yazar Mehmet Işık, Türkoğlu tarihi ve güncel konular üzerinde çalışmalarının devam edeceğini belirtti.
Makale ayrıca Vesselam Dergisi’nde de yayınlandı.