Bugün milletçe büyük bir coşkuyla CUMHURİYET BAYRAMI'nı kutluyoruz. Bize bağımsız bir vatan, ilelebet yaşayacak bir devlet bırakan başta Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere aziz şehitlerimiz ve kahraman gazilerimizi rahmet ve minnetle yadediyorum. Cumhuriyetimiz var olsun, Milletimizin birliği ve dirliği daim olsun.

1 Kasım Seçimleri için son 72 saate girmiş bulunuyoruz. Eskiye nazaran vatandaşda   bir seçim havası olmasa da siyasi partiler, seçmeni kendi adaylarına oy vermek için ikna etmeye çalışıyorlar.

 

Sanılanın aksine seçmenin güçlü bir hafızası ve keskin bir feraseti var. Seçmen, desteğinde sabırlı ancak bir o kadar da adalet terazisi hassas ve keskin. Akp’nin 13yıl boyunca vatandaşı yok sayan ‘kazanıyorum oysa haklıyım’ politikası artık iflas etti.

 

Hani kaynak yoktu!..

Hatırlanacağı gibi iktidar partisi muhalefetin vaatleri ile   dalga geçmişti. Hatta Maliye Bakanı Sayın Mehmet ŞİMŞEK, muhalefetin vaatlerini uçuk! bulmuş olacak ki, kaynakla ilgili bir soruya “Nobel ödülünü hak ederler. Samimi olarak söylüyorum. Kaynak göstersinler. Sadece şapka çıkarmam ben de oy veririm derim. 3'te birini açıklasınlar ben oy vereceğim” demişti.

 

Ancak Akp’nin seçim beyannamesine baktığımızda reddetikleri hatta alay ettikleri bir çok vaadi utangaç bir şekilde beyannamelerine dahil ettiklerini görüyoruz. Bu tavrın seçmen nezdinde bir inandırıcılığı olmayıp, Akp artık halk nezdine güvenilirliğini kaybetmiştir. Kayırmacılık, istismar, yolsuzluk, şaibe bu hükümet döneminde adeta tavan yapmış, hükümet iddia ve isnatlara karşı ‘şantaj, montaj, kumpas’ kelimelerine sığınmak zorunda kalmıştır.

 

Akp; Sayın Cumhurbaşkanının, anayasa ve siyasi etikle bağdaşmayan etkin vesayeti altında, parlamenter demokrasi ve başkanlık sistemi arasında bocalamaktadır. Bizce ihanet süreci olan ‘çözüm sürecini’ bozulmaması için buzdolabına kaldıran bir anlayışın seçmenden destek bulması mümkün değildir. Akp’nin ötekileştirici ve ayrıştırıcı üslubu artık duvara dayanmış, iç ve dış politikada yapılan yanlışlar vatandaşı tabir caizse gına getirmiştir.

 

Türkiyenin huzur ve güven iklimine tekrar dönebilmesi için; haksızlığın ve yolsuzluğun hüküm sürmediği, şeffaflık ve denetimin tam olarak sağlandığı bir kamu yönetimine ihtiyaç vardır. Bölücü unsurlar, adına çözüm süreci denilen garabetle birlik ve dirliğimizi tehdit eder hale gelmiştir. Bu küstahlığa daha fazla seyirci kalınamaz. Öte yandan TSK’nın bölücü hainlere yönelik yüzlerce operasyon talebinden sadece bir elin parmakları kadar olanına izin veren hükümetin seçimler dolayısıyla yaptığı göstermelik bir kaç hamleyi de samimi bulmadığımızı ifade etmek isteriz.

 

‘Huzurlu ve Güvenli Bir Gelecek’

MHP, bu seçimler için ‘Ülkenin Geleceğine Oy Ver’ temasını seçti. Milletvekili Adaylarımıza destek olmak amacıyla Kahramanmaraş’taki seçim çalışmalarına katıldım. İmkanlarımız ölçeğinde her kapıyı çalmaya, her seçmene ulaşmaya çalıştık. Kanaat önderleri, vatandaşlarımız, sivil toplum kuruluşları ve medya mensupları ile görüştüm. Gözlemim, vatandaş Akp’ye olan güvenini yitirmiş. Kahramanmaraş’ta Akp hızla eriyor ve bu erime 7 Haziran’a göre 1 Kasım’da daha büyük olacak.

Seçimin kaderini vatandaşın ekonomik beklentileri belirleyecek. Bu konuda dürüst ve ilkeli, sözünün eri bilge insan Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli Bey’in vatandaşlarımıza yönelik ekonomik vaatlerini kısaca hatırlatmak istiyorum.

 

Asgari ücretin tamamını vergi dışı bırakılarak net 1400 liraya çıkacak, ayrıca büyük şehirlerde asgari ücretliye aylık 100 lira ulaşım desteği verilecek,

- Her aileden en az bir kişiye iş sağlanacak, iş verilinceye kadar 700 TL evin hanımına destek verilecek, evi olmayan muhtaç ailelere 250 TL kira yardımı yapılacak, her yıl ortalama 700 bin gencimize iş imkanı sağlanacak,

Mazot 1,75 TL olacak, şoför esnafının alacağı ticari araçtan vergi alınmayacak, yük ve yolcu taşımacılığı yapan esnafa vergisiz akaryakıt imkânı sunulacak, şoför esnafına yıpranma hakkı verilecek,

- Aylık 200 KW’ınn altında elektrik kullanan ailelere yüzde 75 indirim uygulanacak

- AVM yasası esnafın haklarını koruyacak şekilde yeniden düzenlenecek, esnaf ve sanatkârın kredi teminat sorununu çözülecek, KOBİ’lerin makine-teçhizat ve donanım yatırımlarından KDV alınmayacak,

- Büyükşehir yasası gözden geçirilerek tüzel kişilikleri kaldırılan belde belediyeleri dahil belediyeler, özel idareler ve köylerin tüzel kişilikleri iade edilecek,

Özel güvenlik görevlilerine 2.100 TL ücret verilecek, asayişin temini ve terörle mücadele kapsamında, emniyet teşkilatına terörle mücadele timi, kent timi ve gece güvenlik görevlisi olarak çalışmak üzere 60 bin personel alınacak,

40 bini Şubat ayında olmak üzere 120 bin öğretmen ataması yapılacak,

Emeklilereher yıl bir defa Eylül ayı içinde kışa hazırlık yardımı olmak üzere 2.800 TLdestek ödemesi yapılacak,

Sözleşmeli, geçici, taşeron elemanı, 4/B’li, 4/C’li, vekil ve benzeri adlar altında istihdam edilenlerin tamamına kadro verilecek, kamuda çalışan işçilerin, kamu kurumları arasında naklen geçişlerine imkan sağlanacaktır

- Kırsal kalkınma kapsamında, kamuya 30 bin ziraat, orman ve maden mühendisi ile turizmci ve veteriner alınacak,

-Sağlık hizmetlerindeki etkinliği artırmak için 25 bin sağlık personeli atanacak,

Askerlik hizmeti primsiz emekliliğe sayılacak, vatan hizmetini yerine getirenlere 50 bin liraya kadar girişimcilik kredisi verilecek,

 

Bizim ekonomik vaatlerimizin tamamının kaynağı kuruşu kuruşuna hesaplanmıştır. Bunların ötesinde Türkiye bölücü terör unsurlarının tasalludundan süratle kurtulacak, ülkemizin her yerinde huzur yeniden tesis edilecektir. MHP iktidarında vatandaşlarımız kesinlikle gelecek kaygısı duymayacaktır.

 

1 Kasım Seçimlerinin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum.

 

NOT: Kahramanmaraş’lı İPEK Ailesine ait İPEK-KOZA Holding ve Medya Gruplarına   Seçimlere 5 gün kala Kayyum atanmasını kınıyorum. Siyasi iktidarın, sırf yandaş olmadığı, muhalefet ettiği için rakiplerine veya rakip gördüklerine karşı bir cadı avına girişmesi hukuken ve ahlaken kabul edilemez. Hukuk herkes için, hepimiz için gereklidir. Bugün, kendi kirli iktidarlarının devamı için, bu gerekliliği göz ardı edenlerin er geç hukuk karşısında hesap vereceklerini unutmamalıyız.