Yapılan araştırmalara göre kitaplardan uyarlanan filmlerin yüzde doksanı, kitapların gösterdiği etkiyi göstermiyor. Çok satanlar listesinde bulunan, düşüncede, hayata bakış açılarında, hatta tıpta hatta teknolojide ve hatta psikolojide iz bırakan bu kitapların filme uyarlanmış halleri çoğu kez fiyasko ile neticelenmekte. Okuduğunuz bir romanda duvarda asılı bir tüfekten bahsediliyor ise, ilerleyen sayfalarda o tüfek mutlaka patlar. Ancak görsel sanatta, ekrandan bir anlık gelip geçen bir aksesuar olmaktan öte değildir. Bu yüzdendir “söz uçar yazı kalır” deyimi. Okumak görsel bir etkinlikten çok daha fazlasıdır. Kişinin ruhuna, yüreğine, aklına hitap eder. Aslında bugünkü yazımıza konusu da okumak ile ilgili. Fakat daha dolaylı bir yoldan. Her gün adresime gelen gazetemiz Manşet’in, geçen gün tarafıma ulaşmaması sonucu başladı her şey. Bugünkü konumuza kadar uzadı. Evet gazeteyi okumalıydım. Hatta yanında bir gazete daha almak maksadı ile yola koyuldum. Müftülük meydanından Trabzon Caddesi istikametini takiben karşıma çıkan her büfeye her kırtasiyeye sordum; “Gazete var mı?” aldığım yanıt hep aynı; “Yok”
Büfeler gazete satmıyor, daha ilginci kırtasiyeler gazete satmıyor. Belediye Merkez otobüs durağının olduğu caddede bulunan o ünlü kırtasiyeler. Maalesef hiç birisi gazete satmıyor. Sorsan çoğunluğunun cevabı aynıdır; “Satılmıyor kardeşim”
Satılmıyor olması yada az satılıyor olması ne kadar geçerli bir gerekçedir? Üç beş kitap alan, kırtasiye malzemesi alan şahsa, tam karşısında bulunan sıcak bir gazete çoğu kez al beni, oku beni demez mi? Tamam, artık insanlar sabah akşam haber izliyor, gelişmeleri televizyondan an ve an takip ediyor. Ancak gazete haberden mi ibarettir. Haber analizleri, yorumları, köşe yazıları, hatta magazin sayfaları, hatta spor sayfaları ve hatta bulmaca köşeleri ile gazete bir bütün değil midir? Güncel haberlerin, ekonomik, sosyolojik, politik gelişmelerin arka planındır gazete. Gazete yalnızca haber değildir. Şüphesiz kırtasiyecilik de yalnızca bir ticari kuruluş değildir. Kırtasiyecilik kültür, sanat anlamında bir misyondur. Öyle olmalıdır. Netice itibari ile ben gazetemi buldum. Ama bu kadar zor olmasına şaşırdım. Üzüldüm. Son olarak, bu kadar az sattığı için, yada kar marjı az olduğu için kırtasiyecilerin bulundurmadığı gazeteleri bulunduran ilimizin yerli o büyük alış veriş merkezlerine de teşekkürü borç biliyorum. Asıl ticari faaliyeti onlar yürütmelerine rağmen hemen hepsinde gazete satışı mevcut.