Kahramanmaraş Sivil Toplum Kuruluşları tarafından, asılsız Ermeni Soykırım iddialarını kınama ve şehitleri anma programı gerçekleştirildi.
Kahramanmaraş Süleymanlı Şehitliğinde 100 Sivil Toplum Kuruluşu tarafından Sözde Soykırım İddialarını Kınama ve şehitleri anmak amacıyla basın açıklaması yapıldı. Programa STK'ların yanı sıra 500 vatandaş ve 22 ülkeden gelen üniversite öğrencileri katılım gösterdi. Şehitler için Kur'an- ı Kerim tilaveti okunarak dualar edildi. Vatandaşlar 150 metre Türk Bayrağı ve Azerbaycan bayrağı ile Süleymanlı Şehitliği’nden Kanlıköprü’ye kadar yürüyüş yaparak, tekbirler getirdi.
''SÖZDE SOYKIRIM İDDİALARINI KABUL ETMELERİNİN HUKUKİ DEĞERİ YOKTUR’
Kahramanmaraş Süleymanlı Şehitliğinde 100 Sivil Toplum Kuruluşu tarafından Sözde Soykırım İddialarını Kınama ve şehitleri anmak amacıyla basın açıklaması yapıldı. Programa STK'ların yanı sıra 500 vatandaş ve 22 ülkeden gelen üniversite öğrencileri katılım gösterdi. Şehitler için Kur'an- ı Kerim tilaveti okunarak dualar edildi. Vatandaşlar 150 metre Türk Bayrağı ve Azerbaycan bayrağı ile Süleymanlı Şehitliği’nden Kanlıköprü’ye kadar yürüyüş yaparak, tekbirler getirdi.
''SÖZDE SOYKIRIM İDDİALARINI KABUL ETMELERİNİN HUKUKİ DEĞERİ YOKTUR’
Ermeni soykırımı iddalarını kınamak ve Ermeni çetelerini tarafından Süleymanlı’da vahşice katledilen binlerce şehidi anmak amacıyla toplanıldığını söyleyen Kahramanmaraş Baro Başkanı Vahit Bağcı, konuşmasına şöyle devam etti; “Biliyoruz ki, tarih milletlerin hafızasıdır. Tarihini bilmeyen milletler geleceklerini doğru planlayamaz ve doğru inşa edemezler. Bundan dolayıdır ki, tarihimizi öğrenmek ve nesillerimize öğretmek en temel milli görevlerimizden birimidir ve biri olmalıdır. Ermeni Diasporası, Ermenistan devleti ve Türkiye’ye düşman ülkeler tarafından gündemde tutulan sözde soykırım iddiaları adeta modern bir Haçlı Seferine dönüşmüştür. Öyle ki, 1915 yılında Türk devletine haince saldıran Ermeni çetelerin hukuk çerçevesinde durdurulması için yapılan hareketler ve Osmanlı devleti tarafından tamamen güvenlik amacıyla alınan tehcir kararının, bu çevrelerce bir “soykırım'' olarak adlandırılması ülkemize ve milletimize karşı topyekûn bir siyasi saldırı halini almıştır. Avrupa Parlamentosu 12 Mart 2015 tarihinde almış olduğu kararla, Avrupa Birliğine üye devletlerden sözde soykırımın hukuksal planda tanınmasını istemiştir. “Sözde soykırım'' bahanesiyle başlayan bu saldırıların hiçbir bilimsel yanı bulunmamaktadır. Türkiye’nin, tehcirin ve beraberinde yaşanan olayların tarihçiler tarafından tartışılması yönündeki tüm girişimlerine rağmen, sözde soykırım iddialarıyla Türkiye’nin dış politikası sürekle baskı altında tutulmak ve sözde soykırımın tanınması için yoğun mücadeler verilmektedir. Ancak şu bilinmelidir ki, mahkeme niteliği taşımayan bu parlamentoların sözde soykırım iddialarını kabul etmelerinin hiçbir hukuki değeri yoktur. Bu kararlar hukuk nezdinde ve bizim nezdimizde yok hükmündedir.''
''MİLLETİMİZ BU SOYKIRIM YALANLARINI ASLA KABUL ETMEYECEKTİR’
''MİLLETİMİZ BU SOYKIRIM YALANLARINI ASLA KABUL ETMEYECEKTİR’
Bağcı, “Uluslararası hukuk açısından soykırım, dini ya da etnik bir grubu, dininden ya da etnik kökeninden dolayı bilinçli ve kasıtlı olarak yok etmektedir. Ayak bastığı her yerde adaleti, hakkı ve hukuku hâkim kılan Yüce Milletimizin başı dik, alnı açıktır. Söz konusu dönemlerde cereyan eden olayların, vicdan ve ahlak sahibi tarafsız tarihçiler tarafından, bilimsel olarak resmi belgeler ve arşivler dikkate alınmak suretiyle araştırılması, tarihi gerçeklerin ortaya çıkarılarak, tüm dünyaya ilan edilmesi asla vazgeçmeyeceğimiz haklı talebimiz ve çağrımızdır. Bu çağrımızı geçmiş yıllarda da zikretmemize rağmen, Ermeni çetelerinin ve işbirliklerinin bu çağrıları cevapsız bırakmaları ve kaçmaları, tarihsel gerçeklerle yüzleşmek istememeleri, soykırım suçlamalarının sadece siyasi amaçlarla uydurulmuş koskoca bir yalan olduğunun en büyük göstergesidir. Söz konusu dönemlerde Ermeni çetelerinin ve işbirlikçilerinin bilinçli ve kasıtlı olarak yaptıkları Müslümanlara yönelik katliamlar, resmi belgelerde ve arşivlerde açık ve net olarak görülmektedir. Yüce milletimiz söz konusu dönemlerde katliamlara maruz kalan evlatları ile ilgili hukuki haklarını saklı tutmakta kendi yapmış oldukları katliamları ecdadımıza yüklemeye çalışan şer odaklarını şiddetle kınamaktadır. Şunu biliyoruz ki, milletimizin hak davası olan, İlay-ı Kelimetullah mücadelesi devam ettiği sürece bu ve benzeri kirli oyunlar bitmeyecektir. Bundan dolayıdır ki, millet ve devlet olarak sadece kendimiz için değil yüz yıllarca zalimlere korku, mazlumlara umut olan asil ecdadın torunları olarak ezilen, zulüm gören tüm mazlumlar için bir olmak, diri olmak ve güçlü olmak mecburiyetindeyiz. Tüm Dünya bilmelidir ki; yüz yıllarca mazlumların umudu, zalimlerin korkusu olmuş Milletimiz bu soykırım suçlamalarını, asil ecdadına küfür ve hakaret olarak görmekte ve bu suçlamada bulunanlara her zemin ve zamanda gereken cevabı misliyle vermeye kararlıdır. Buradan Ermenistan devlet yetkililerine, diaspora çetelerine ve işbirlikçilerine tekrar sesleniyoruz; Yüce Milletimiz bu soykırım yalanlarını asla kabul etmeyecektir. Tarihi gerçekler apaçık ortadayken, yalanlar üzerine inşa etmeye çalıştığınız kirli yapı mutlaka çökecek ve tüm şer odaklarını inşallah altında kalacaktır'' şeklinde konuştu.
''ŞER GÜÇLERİN HEVESLERİN KURSAKLARINDA KALACAĞINA İNANIYORUZ’
Katliam hakkında bilgiler veren Bağcı, “ABD’nin 1911’de Kızılderelilere karşı yaptığı “son katliam'' olarak adlandırılan katliamda binlerce Kızıldereli’yi nasıl yok ettiği, Fransa’nın, Cezayir ve Ruanda’da 2,5 milyondan fazla insanı acımasızca nasıl katlettiği, Ermenistan’ın 1992 yılında Hocalı’daki vahşi katliamı, Rusya’nın Kafkaslar, Orta Asya’da yüz yıl boyunca Müslümanlara yönelik kitlesel katliamları, sürgünleri, insanlık dışı uygulamaları hafızalarımızdaki yerini hala koruyor. Kendi sicilleri temiz olmayan, tarihleri kan ve vahşet dolu ülkelerin Türkiye’yi soykırımla suçlamaları, kendi suçlarını örtbas etme çabasından başka bir şey değildir. Tarih boyu bir çok devletler ve imparatorluklar kurmuş, hak hukuk ve adaletin temsilcisi olmuş yüce milletimiz dininden ve töresinden aldığı terbiyenin bir gereği olarak kendi bünyesinde kin ve nefret duygularına asla yer vermemektedir. 800 yıl dostça, kardeşçe yan yana omuz omuza yaşadığı “Millet-i Sadıka'' olarak adlandırdığı Ermeni milletine olan hoş görüsünü, yakın geçmişte yaşanan ve her iki tarafın da ciddi kayıplar vermesine yol açan tüm olumsuzluklara rağmen hala muhafaza etmekte, emperyalist odakların ve işbirlikçilerinin kirli dehlizlerinde yazdıkları kanlı senaryolarında figüran olmayan sağ duyulu Ermenileri bağrına basmakta asla tereddüt etmemektedir. Ortak gelecek ve huzurlu yarınlar için Ermeni halkına 1918’de kurulan ilk Ermenistan Devletinin Başbakanı Ovannes Kaçaznuni’nin “Emperyal güçlerin oyunlarına geldik, hayal gördük yazık ettik memleketimize. Aslını söylemek gerekirse, Türkler haklıydı'' sözlerini hatırlıyor, emperyal odakların ve teröristlerin kanlı pençelerinden kendilerini kurtarmalarını ümit ve temenni ediyoruz. Bizler Kahramanmaraşlı Sivil Toplum Kuruluşları olarak, Ermeni çeteleri tarafından binlerce Müslüman Türk’ün katledildiği Süleymanlı’da, aziz şehitlerimizi bir kez daha rahmetle ve minnetle anıyor, kendi emperyalist çıkarları için Doğu Anadolu’da bağımsız bir Ermeni devleti kurma vaadi ile yüzyıllarca Türklerle barış içinde yaşamış Ermenileri kandırarak, Ermeni İhtilal Komiteleri eliyle katliamlar yaptıran Haçlı zihniyetini ve küresel emperyalizmi şiddetle ve nefretle lanetliyor, milletimizin bu soykırım yalanlarını asla kabul etmeyeceğini, bu konunun siyasetin ve siyasetçilerin değil, tarihçilerin konusu olduğunu bütün dünyaya en gür sesimizle haykırıyor, Türkiye’yi ve tüm Ümmet coğrafyasını hedef alan bu emperyalist, şer güçlerin heveslerinin kursaklarında kalacağına yürekten inanıyoruz'' ifadesini kullandı.
Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Muarrem Erantepli, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Rektörü Durmuş Deveci, CHP İl Başkan Yardımcısı Ali Zabun, Kahramanmaraş Baro Başkanı Vahit Bağcı, Ak Parti temsilcileri ve birçok sayıda vatandaş katıldı.
Haber: Meliha Şeyda Akçakale
Editör: TE Bilisim