Jeoloji Mühendisleri Odası Kahramanmaraş İl Temsilcisi Mehmet Kuruçay, “Zemin etüdü kurallarına uygun yapılan inşatta çökme meydana gelmez'' dedi.
Kahramanmaraş’ta son yıllarda inşaat alanlarında kazı esnasında yaşanan olumsuzluklar vatandaşları tedirginliğe sürüklerken kentin birinci derece deprem bölgesi olması da akıllar da soru işareti bıraktı. Herhangi bir sarsılma olmamasına rağmen son yıllarda inşaat alanlarında sıklıkla yaşanan İstinat duvarlarında yıkılmalar, temellerde göçükler, kaymalar ve heyelanların meydana gelmesi hakkında açıklamalarda bulunan Mehmet Kuruçay, inşaat alanlarında yeterli zemin etüdünün yapılmadığını belirtti.
BİRİNCİ DERECE DEPREM BÖLGESİNDEYİZ
Kahramanmaraş’ın birinci derecede deprem bölgesinde olduğuna dikkat çeken Kuruçay, kentin alüvyonlar üzerinde kurulu olmasının da büyük bir risk taşıdığını söyledi. Kuruçay, “Kahramanmaraş birinci derecede deprem bölgesidir ve bu konu gündemden hiç düşmemiştir. Kahramanmaraş Türkiye’nin en önemli fay hatlarına 10 kilometre uzaklıkta bir mesafedir. Türkiye’de ise 2 tane fay hattı vardır. Bir tanesi kuzey Anadolu fay hattı diğeri de doğu Anadolu fay hattıdır. Kahramanmaraş doğu Anadolu fay hattındadır ve bu Kapıçam mevkiinden geçiyor. Kahramanmaraş’ın en büyük şanssızlığı da alüvyon üzerine kurulmasıdır'' ifadelerini kullandı.
Alüvyon nedir?
Alüvyonların yapısını anlatan Kuruçay, şu bilgileri aktardı: “Alüvyon taneli zeminler demektir. Taneli zemin ise oturmaya müsait zemindir. Taneli zeminin üzerine bir ağırlık koyulduğu zaman bu zemin oturacaktır. Bu oturmanın ise miktarı çok önemlidir. Taneli zeminlerin üzerine yük bindiği zaman sıkışır. Sıkışma esnasında da zeminin altındaki boşluk iki yönde de eşit değilse çökme esnasında zemin kırılır. Zaten binalarda kolonlar ve kirişler kırıldığı için çöker. Onun içindir ki taneli zeminlerin mutlaka bir oturması vardır.''
ZEMİN ETÜDÜNE DİKKAT
Kentte inşasına başlanılacak olan alanlarda zemin etüdünün iyi yapılması gerektiğine dikkat çeken Kuruçay, “Kahramanmaraş’ta ise bu zeminler üzerine yapılan binaların hassasiyetle zemin etüdünün yapılarak inşa edilmesi gerekir. Binanın temele oturmasının hesaplamasının en ince ayrıntısına kadar yapılması gerekir. Jeoloji mühendislerinin ise temel amacı sağlam zemine sağlam bina yapmaktır. Eğer bir bina sağlam zemine yapılırsa deprem olsa da bina hasar görmez ama şimdi bakıldığı zaman bazı yerlerde deprem olmadan bile çökmeler heyelanlar meydana geliyor bunun nedeni ise zeminin sağlam olmamasıdır. Binaların etüdünün de yapıldığı zaman kontrol mekanizması doğru yapılmalıdır raporun doğruluğunun analiz edilmesi gerekir'' şeklinde konuştu.
Doğru zemin etüdü nasıl yapılır?
Zemin etüdü kayalık olan sert alanlarda toprak alanlarında kısacası her yerde yapılabilir. Etüt yapılırken birinci etapta yapılması gereken zeminin parametreleridir. Taneli zeminde olsa kaya da olsa bunların bir zemin parametreleri vardır bu da taşıma gücüdür. Taşıma gücü bir ölçüdür burada da zeminin ne kadar bir ağırlık taşıyacağı hesaplanır. Taşıma gücünden sonra ikinci bir aşama ise oturma analizidir. Burada inşası başlanılacak olan binanın kayma riski nedir onu öğreniriz. Aşama esnasında sondaj açılır ve buradan alınan veriler laboratuara götürülür o alanın basınç ayarları ölçülür bunun üzerine deneyler yapılır. Laboratuar parametreleri ortaya koyulur analizle yapılır ve yarılmalar fazla ise bu yarılmalarda ki su seviyesi tespit edilir. Binanın yapım esnasında su seviyesinin nerede olduğu da çok önemlidir. Bir bina yapılırken seviyesinin altta olması yüzde 50 daha fazla kayıp demektir ve risk daha artar. Parametrelerde bulunduktan sonra taşıma gücünün de hesaplanmasıyla birlikte kil özellikleri, malzeme özellikleri, kronomometresi, zemin cinsi tespit edildiği zaman inşaat mühendisi de sonuçları alır ve önlem alması gereken yerleri tespit eder.
İNŞAAT YAZIN KURAK MEVSİMDE YAPILMALI
Çökme ve heyelanların yaşanmasın da ki bir diğer etkeni de mevsim şartlarına bağlayan Kuruçay, inşaata yazın kurak mevsimde başlanılması gerektiğine vurgu yaptı. Kuruçay, “Sonbahar geldi yağışlar başlayacak ve inşaat mühendislerinin müteahhitleri uyarması gerekir. İnşaat yazın kurak mevsimde yapılmalıdır. Eğer bir inşaata kışın başlanılırsa yağmur yağdığı zaman inşaatın zemini sabun gibi kayar. Kirece su değdiği zaman çamur olur ve sabun gibi kaygan bir hal alır. Sulu mevsimde ıslak zeminde kazı yapılmaması gerekir'' diye konuştu.
Çökmenin yaşanmaması için nelere dikkat edilmeli?
Bütün bina temelleri ana kayaya oturtulmak zorundadır. Ana kaya yoksa inşatın yapılacağı alan taneli zemin ise kazıklar oluşturularak zemin desteklenmelidir. Tüm bu hususlara dikkat edildiği takdirde heyelan, çökme, göçük meydana gelmez olası bir depremde de en az derecede hasar görülür. Bina tüm olarak zemine oturduğu zaman sallanmaz eğer tam oturtulmazsa kolon ve kirişlerde kırılmalar meydana gelir bina çöker.
KAHRAMANMARAŞ’IN EN RİSKİ BÖLGESİ
Kahramanmaraş’ın en riskli bölgelerini de anlatan Kuruçay şöyle devam etti: “Alüvyon zeminler üzerine yapılan temel etüdü araştırılmadan yapılan yanlış binalardır. Tüm bunların yapıldığı bölge de Kahramanmaraş Orman İşletmesi’nden başlayarak batıya doğru giderken Ağcalı bölgesinin olduğu yerlerdir. Bu alanlara 3-4 kattan fazla bina yapılmamalıdır. Bu bölgelerde göçükler yaşanırken buralar heyelan bölgesidir.''
Haber: Kübra Dilbirliği