Gündem

Camii restorasyonu tüm hızıyla devam ediyor

0

Bediüzzaman İlim Kültür ve Sanat Vakfı Kahramanmaraş İl Temsilcisi Güzelhan Kebanlı, Vakıflar Genel Müdürlüğü 'Vakıf Eserlerimizin Tadilatı ve Tamiratına Devam' projesi kapsamında yürütülen Devecili Cami'sinin restorasyonu hakkında açıklamalarda bulundu.

Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf 'Eserlerimizin Tadilatı ve Tamiratına Devam' projesi ile Kahramanmaraş’ın vakıf camilerine de hizmet vermektedir. Bu kapsamda aslına uygun restorasyonu biten ve hizmete açılan Acemli Şehit Evliya Camisine müteakip şimdi de Devecili Camisinde restorasyon başlamıştır. Bu çalışmalarından dolayı Vakıflar Genel ve Bölge Müdürlüğümüzü tebrik eder, çalışmalarında başarılar dileriz. Osmanlı Ecdadımızın bize yadigâr bir mirası olan Devecili Camisi binası defalarca yenilenmesine rağmen minaresi asli vaziyetini muhafaza etmektedir. Vakıfların ehemmiyetini bilen ve bu anlayışla hareket eden kurum ve kuruluşlarımızdan Allah razı olsun. İslam’ın şartlarından olan namaz mekanı camilerimiz vakıf eserlerdir. Ehemmiyeti çok büyüktür. Aynı zamanda İslam şiarıdır. Yani o yerlerin Müslüman memleketi olmasının göstergesidir. Bir minare görürüz. Hemen akla İslam gelir. Bir Kur’an veya harflerini görürüz. Yine akla İslam gelir. Bir sarık çarşaf görürüz. Yine aklımıza İslam gelir. İslam’ın Şeairi denilir. Resulü Ekrem A.s.m Efendimizde vakıfların ihyasını bahusus mescitlerin inşasına ve yayılmasına çok özen gösterir ve özen gösterilmesini tembih ederdi. İşte bu Peygamber ahlakı İslam’ın şeairi olan vakıfları inşa etmek ve binasının ihyasına yani yayılmasına hizmet etmek ecdadımızın da en bariz bir vasfıydı. Zira Koca Sinanlar her fethedilen memleketlere Fethin sembolü olan Büyük Camileri ve Külliyeleri inşa etmiş, onlara vakıflarda bulunmuştur. Bu vakıflar sayesinde ayakta kalmıştır. Kahramanmaraş İslam tarihinde vakıflara özen göstermesi, inşa etmesi bakımından Payitaht olan İstanbul’u bir model almış, daha öncesine gidersek Anadolu Selçuklu mimarisinde hayır hasenat mekânları hususan mescit ve camilerin inşasına çok ehemmiyet vermiştir. Mesela İslam’ın bayraktarı ve hilafet sancaktarı ecdadımız Osmanlı sadece büyük Cami yapımıyla işi bitirmemiş yanına Külliyesini de inşa etmiş. Evet Külliye yani kompleks demek, yani hem Cami aynı zamanda bir medrese, aynı zamanda bir tekke, aynı zamanda bir zaviye, aynı zamanda bir imarethane, aynı zamanda bir kütüphane vs. yani kültürel sanatsal eğitim öğretim sağlık tıp gibi konuların ele alındığı halka hizmet veren binalarda inşa etmiştir. Muhteşem bir sanat inceliğidir. Türklere cenabı Hakkın bu sanat inceliği bir ihsanıdır. 1935 senesinde şahıslara satılan vakıflarımızın tekrar alınıp kamulaştırılıp restore edilip hizmete açmak projesi olan 'Suriçi Fatih Kaybolan Kültür Mirasımızı Koruma' çalışmasından dolayı bir kez daha Vakıflar Genel Müdürlüğümüzü tebrik eder, çalışmalarında başarılar dileriz. Bizde Bediüzzaman İlim Kültür ve Sanat Vakfı olarak bu proje ışığında pilot bölgeye mahsus olmaması bütün Anadolu’ya hitap eden bu güzel projeden faydalanmak gayesi ile 'Kahramanmaraş Kaybolan Kültür Mirasımızı Koruma' projesi hazırlayıp yetkililere ibraz etmiş bulunmaktayız. İlgilerinden dolayı kendilerine teşekkür ettik. Bu kapsamda bir çalıştay kuruluşu ile Kahramanmaraşımızın vakıf eserlerini gün yüzüne çıkartmak, şahıslara satılanları vakıf adına tekrar alınmasına hizmet etmek ve yine aslına uygun restore ile kamulaştırıp ibadete ve hizmete açmayı canı gönülden istiyoruz. Vakıflar Bölge Müdürlüğüne bu hususta bilgi vererek AR-GE Faaliyetlerine başlamış bulunmaktayız. Mesela bir örnek, 1935 tarihinde şahıslara satılan Kahramanmaraş Dulkadiroğlu Saatçiler çarşısı içerisinde bulunan Mevlana Dergâhı ve Bum Yum Baba türbesi vakfı sadece türbe mahfuz kalmış diğer vakıf senedinde vakıf tapusunda tayin edilen alan şahıslar tarafından kullanılmaktadır. Gittik, görüştük. Gerekli beyanda hem resmi mercilere hem de bu esnaflara bulunduk. Ecdadımızın mirasına sahip çıkan bir nesil olarak gözümüz daima vakıflarımızın üstünde olacaktır. Haber: Güzelhan Kebanlı