“Ülkemize sığır eti ithalatı, ilgili uluslararası düzenlemeler çerçevesinde hazırlanan ulusal mevzuatımız göz önünde bulundurularak yapılmaktadır. İthalat uygulamasında; kesim öncesi, kesim sırası ve kesim sonrası bütün süreçler, Bakanlığımızca görevlendirilen veteriner hekimler kontrolünde gerçekleştirilmektedir. Bu hekimlerimizin gözetiminde elde edilen etler, iki ülke arasında anlaşma sağlanan ve o ülkenin yetkili otoritesi tarafından onaylanan veteriner sağlık sertifikası eşliğinde ülkemize sevk edilmektedir. Veteriner hekimlerimiz, kesilen hayvanların küpe numaraları ile elde edilen karkasların etiketlerinin eşleştirilmesini takip etmekte, ithal edilecek etler ayrı depolarda tutulmaktadır. İthal edilmek üzere yüklenen karkaslar için kesim raporu düzenlenmekte ve ekinde kesilen hayvanların kulak küpe numaraları bulunmaktadır. Dolayısıyla depoya konulan etler yerine başka etlerin verilmesi gibi bir durum kesinlikle yaşanmamaktadır.
Polonya’dan gerçekleştirdiğimiz ithalat uygulamaları da, yukarıda belirtilen hususlara riayet edilerek gerçekleştirilmektedir. Polonya, Dünya Hayvan Sağlık Teşkilatının istediği gerekli sağlık şartlarını karşılaması nedeniyle bu ülkeden sığır eti ithal edilmiştir. Ayrıca AB içerisinde, Polonya’da üretilen etlere konulan herhangi bir yasaklama bulunmamaktadır. Haberde dile getirilen konu; 2011 yılındaki ithalat uygulamalarıyla ilgili olarak o ülkedeki kesimhanelerin birbirlerini şikâyeti üzerine ortaya çıkmıştır. Konuyla ilgili olarak Polonya adli makamlarınca yürütülen soruşturmaya yönelik adli yardımlaşma kapsamında Bakanlığımızdan bilgi talep edilmiştir. Yapılan yazışmalarda, ülkemize gönderilen etlerde BSE hastalığı tespit edildiğine yönelik herhangi bir bilgi yer almamıştır.
Soruşturma kapsamında veteriner hekimlerimizin ifadelerine başvurulmuş, onlara sadece belgelerin sahteliği ve bizim uyguladığımız prosedür sorulmuştur. Veteriner hekimlerimiz de, belgelerin sahteliğiyle ilgili soru karşısında; kriminal inceleme gerektirebilecek bir durum olmasından dolayı bu konudan doğal olarak bilgi sahibi olamayacaklarını, bu sorunun muhatabının Polonya tarafı olması gerektiğini ifade etmişlerdir. Dolayısıyla veteriner hekimlerimizin, Polonya dilinde olması sebebiyle raporda ne yazıldığını anlamadıkları gibi bir durum asla söz konusu olmamıştır. Görüleceği üzere; ithal edilen etlerin bilimsel olarak BSE açısından risk grubunda olmayan 30 ayın altındaki sığırlardan elde edilmesi, Bakanlığımız veteriner hekimlerince yürütülen kesim öncesi kontrollerinde BSE hastalığına ilişkin klinik belirtilerin olmaması, soruşturma kapsamında BSE tespit edildiğine dair herhangi bir analiz raporunun bulunmaması ve bugüne kadar Polonya'dan ihraç edilen etlerde AB üyesi ve diğer ülkelerde BSE hastalığına ilişkin herhangi bir tespitin olmaması dikkate alındığında habere konu olan iddiaların doğru olmadığı net olarak anlaşılmaktadır.
Dolayısıyla Polonya’daki bazı firmaların birbirlerini şikâyeti üzerine yürütülmüş bir soruşturmadan yola çıkılarak ülkemize deli dana hastalığı olan etlerin girdiğini iddia etmek gerçeklerle bağdaşmamaktadır. İthal edilen söz konusu etlerle ilgili kafalarda şüpheler uyandıracak ve kamuoyunu yanıltacak şekilde ortaya atılan iddialara halkımızın itibar etmemesi önem taşımaktadır. Gıda güvenilirliğini esas alan Bakanlığımız, dün olduğu gibi bundan sonra da halkımızın sağlıklı gıdaya ulaşması noktasındaki hassasiyetini sürdürmeye devam edecektir.”
(İHA)
