Ünlü ilahiyatçı Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu, Kahramanmaraşlı gazetecilerin sorularını yanıtladı. Hatipoğlu, son dönemde yaşanan terör olayları nedeniyle gelen şehit haberlerinin tüm Türkiye’nin canını yaktığını belirterek, kaos ve şiddet ortamını aşmanın yolunun maneviyattan geçtiğini söyledi.
Konferansları tüm dünyada büyük ilgi gören, TV programları milyonlarca kişi tarafından takip edilen ilahiyatçı akademisyen Nihat Hatipoğlu, Piazza Alışveriş ve Yaşam Merkezi’nin düzenlediği “Nihat Hatipoğlu ile Dost Sohbetler'' söyleşisi ve mini imza günü için geldiği Kahramanmaraş’ta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Hatipoğlu, zor bir coğrafyada bulunan Türkiye’nin istikrarından birilerinin rahatsız olduğunu ifade ederek, “Hepimizin canı yanıyor, şehitler veriyoruz. Bölgede yaşayan insanlar mağdur oluyor. Memleketlerinden çıkmak zorunda kalıyorlar. Türkiye olarak bütün olduğumuzda bunları daha kolay atlatacağız. Biz Anadolu halkı olarak inşallah bunları hep beraber aşacağız'' dedi.
''SAVRULMALARIN SEBEBİ DİN EKSİKLİĞİ, MERKEZ EKSİKLİĞİDİR’
İslam’ın barışı zedeleyecek her şeyin karşısında olduğunu belirten Hatipoğlu, şöyle devam etti: “Bizim örneğimiz Hz. Muhammed’dir. Onda şiddet yoktur, onda merhamet, barış, sevgi vardır. Ben elimden geldiğince bunu anlatmaya çalışıyorum. İnsanları buna çağırmalıyız. Avrupa’da da rahipler soruyorlar, İslam adına onlara anlatıyorum. Savrulmaların sebebi din eksikliği, merkez eksikliğidir.''
''BİZİM CÜMLELERİMİZDE HEP SEVGİ, KARDEŞLİK VE BARIŞ VAR’
Katıldığı konferanslarda, televizyon programlarında sürekli kardeşlik ve barış mesajları vermeye özen gösterdiğinin altını çizen Hatipoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Programlarımızda toplumun ihtiyaçlarına yönelik inancı ve ahlakı hatırlatıyoruz. Onlarla bütünleşiyoruz. Halk ne düşünüyorsa, ne söylüyorsa, ne yaşıyorsa biz de onlara ortağız. Bizim cümlelerimizde hep sevgi, kardeşlik ve barış var. Şu an dünyadaki kaosları düşünün, insanların nasıl mutsuz olduğunu görüyorsunuz. Bütün bunları aşmanın yolu, maneviyattan ve inançtan geçiyor. Özü ve sözü doğru olmalı insanın. Biz de halkımıza karşı eksiğimiz varsa düzeltelim diyoruz.''
3 BİN TV PROGRAMI
Meslek ve aile hayatıyla ilgili sorulara da içtenlikle cevap veren Hatipoğlu, bugüne kadar 3 bin civarında TV programına katıldığını söyledi. Hatipoğlu, “Kilometrelerce yol gidiyoruz, yurt içi ve yurt dışı programlarımız oluyor. 40 senedir duraklamadan koşuyoruz'' dedi. Hatipoğlu, “İnsanların yoğun ilgisinden memnun musunuz?'' sorusu üzerine, “Eşimle beraber fırsat buldukça pazara gidiyoruz. Etraftaki insanlar bakıyor, ''Acaba hoca mı, onun burada ne işi olur?’ diye. Bir iki kişi durdurunca ''Hocam siz misiniz?’ diye ''Evet benim’ diyorum, sohbet başlıyor ve pazardan çıkmak zorunda kalıyorum. Çünkü bu şekilde oradaki satıcıya engel olmuş oluyorum. İnsanlarımız sıcakkanlı, çok temiz ve güzel yürekli insanlar, asla bu durumdan rahatsız değiliz. Çünkü netice itibariyle iyi şeyler hatırlatıyoruz. ''Allah’ın iyi kulu kim?’ diye sormuşlar, ''Allah’ı hatırlatandır’ demişler. Bizim de tek gayemiz bu'' ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu, kendisi gibi konferanslar veren, TV programlarına katılan oğlu Muhammet Said Hatipoğlu’nun kendisinden etkilenip etkilenmediği sorusuna da, “Tamamen ev hali, çevre etkisi. Benim de rahmetli babam müftüydü, dedelerim de öyle. Bunlardan etkilenerek kendini geliştiriyor. Sürekli elinde çanta, nerede ilim varsa oraya gidiyor. Ben de onu bağımsız bıraktım'' cevabını verdi.
İHA