İÇİMİZ RAHAT MI ...

Darbe girişiminden yazmaya devam...

 

Terörle, ekonomik dalgalanmalarla ve en son belki de hiçbirimizin aklına gelmeyen darbe girişimiyle ülkemizi, iktidarı, milleti bitirmeye çalıştılar. Bizden ne kadar çok korkuyor, rolümüzden ne kadar çekiniyorlar ki hiç boş bırakmıyorlar. Uluslararası para fonlarının boyunduruğundan yıllar önce kurtulmuş, zor da olsa ekonomisini belli dinamiklere oturtmuş, askeri teknolojide özüne dönmüş, hilafetin kaldırılmasıyla elimizden alınan islami önderliği yeniden eline almaya başlamış bir Türkiye dostlarımız ve bizi abi gören ülkeler dışında kimsenin işine gelmiyor tabi. Özellikle de Amerika ve İngilterenin. O yüzden terörle, darbe girişimleriyle hem içerden hem dışardan yıkmaya çalışıyorlar bizi. Çünkü Türkiye artık kolaylıkla söz geçirebildikleri, istediklerini yaptırabildikleri bir ülke değil. Ancak malum oluşumun binlere hatta onbinlere varan sayıda devletin, güvenlik birimlerinin, adli mercilerin, eğitimin ve daha sayamadığım birçok bölümünde yıllardır faaliyet gösteriyor olması çok düşündürücü ve ürkütücü. Devletin en önemli kademelerinde yıllardır vatan hainlerinin olduğunu, belki de bütün istihbarat bilgilerini, devlet sırlarını muhataplarına birebir akatarıyor olmaları ne kadar vahim.

ÇUVALDIZI KENDİMİZE BATIRALIM

Devletin her kurumunda hainlerin olduğu artık sır değil. En ince ayrıntısına kadar darbeyi planladıkları, ekiplerini yerleştirdikleri, darbe sonrasında kimlerin yönetime geleceğinden tutun da kimlerin infaz edileceğine kadar listelerinin hazır olduğu günbe gün açığa çıkıyor. Bu kadar büyük ve karmaşık bir oluşumun bu hain planından hem karargahın hem de istihbarat teşkilatlarının sadece saatler önce haberinin olması, Cumhurbaşkanının “olayı eniştemden öğrendim” demesi bir an önce devletin birçok kurum idaresine neşter vurulması gerekliliğini bir kez daha ortaya koydu. Ayrıca devletin ivedilikle bu tarz büyük olaylar için A,B ve C planlarınında hazırda bulunması gerektiğini gösterdi. Özellikle iletişimde yaşanan aksaklıklara karşı bir acil haberleşme sisteminin de devreye sokulması devletimizin bekası açısından sonsuz derece önemli.

HAKSIZLIĞA DUR DEMİŞKEN HAKSIZLIK YAPMAYALIM.

Kahraman ordumuzun ve emniyet güçlerimizin vatansever evlatları yıllardır terörle, iç ve dış tehditlerle canlarını hiçe sayarak kahramanca savaşıyorlar, şehitler veriyorlar. Kahramanlarımız üzün bir süredir hem fiziksel hem duygusal açıdan yoğun bir tempoda görevlerini icra etmeye çalışıyorlar. Yaz-kış, soğuk-sıcak, dağ-şehir demeden bizlerin can güvenliği için gece gündüz mücadele ediyorlar. Evet örgütün çok dallanıp budaklandığı bir gerçek ama unutulmaması gereken bir gerçek de bölücü terör örgütünün darbe girişimini halkla birlikte yine vatansever güvenlik birimlerimizin püskürttüğüdür. Eğer bu vatansever evlatlarımız olmasaydı, tankları sokaklara çıkarın emrine uyanlar olacak ve biz bunları bile şu anda yazamıyor olacaktık.Vatanımızın bekası için olmazsa olmazımız Türk Silahlı Kuvvetlerinin, emniyet ve istihbarat teşkilatımızın bir an önce kaybettiği morali bulabilmesi için tüm milletimizle seferber olmamız gerekmektedir.

ÖLÇÜLÜ KUTLAMA

Büyük bir badire atlattık, tabiki meydanları dolduracak sevineceğiz. Ama aşırıya kaçmadan, insanların haklarına riayet ederek. Sizlerde görmüşsünüzdür mutlaka, araçlarıyla konvoylara katılıp çevresindekilerin hayatını tehlikeye atanları, havaya ateş edenleri, gecenin bir yarısı sokaklarda araçlarıyla bağıra çağıra gezenleri, trafik ışıklarını hiçe sayanları. Darbeden bu devleti biz kurtardık bu da bizim hakkımız diye düşünmediklerinden eminim ama biraz daha ölçülü, saygılı bir kutlama tabiki herkesin hakkı....